HAYATIN CİLVELERİ

1.kısım..Ali İkbal Uz
HAYATIN CİLVELERİ !!! Düşüncelerim çok ve çeşitli!.. Tabii bunda yaşlılık,heves,azim,olaylara olup bitenlere karşı sosyolojik ve psikolojik aşırı duyarlılık,iyi niyetle yapmak istediğin işlere karşı bazı hazımsız kişilerin menfi tutum ve davranışları vb.durumların etkileri var. Ama kişin niyet,duygu,düşünce ve davranışlarında HAK,halk felsefesi, inancı hakim olursa okumak,yazmak sıkıntıdan çok ferahlık,hatta zevk haline dönüşebiliyor.Buna bilgi,beceri,azim ve irade de eklenirse özellikle müsbet sonuclar elde edilebiliyor.
HÂLIK, ( Halk eden,Yaradan) mahlûkatını çeşitli nitelik ve niceliklerle –özelliklerle –yaratmış ve çeşitli yetkiler,yükümlüklerle Kâinâta ( yeryüzüne vb..gezegenlere )- imtihan etmek istediği kulları ile beraber- salmıştır.Tabii ki diğer mahlukatı da imtihan edeceği kulllarının istifadelerine vermiş;lanetlediğ Şeytanı da aralarına sokmuş.ama ins ve cinsi eşref-i mahlukat ilan etmiştir. Ne yazık ki - her türlü nimetlerle mücehhez kıldığı - bu eşref-i mahlukat Şeytan ve avenelerinin teşvik ve destekleri hile,aldatma vb.ile genelde YARADANINA isyan ede gelmektedir.
Neler mi oluyor? O kadar çok ve çeşitli şeyler : iyi kötü,hayırlı hayırsız,uğurlu uğursuz,kısaca bilhassa zamanımıza,günümüze has,enteresan,hatta efsanevi olaylar meydana geliyor ki neredeyse insan aklını dumura uğratacak.Nitekim yaradılış ve hayat felsefesini iyi kavrıyamıyan,o, tefekkür olgunluğuna erişememiş bazıları bocalayarak aklî dengesini kaybetmekte( veya birtakım sadist canavar ruhlu,şeytan güdümlü hainler tarafından çeşitli metodlarla kaybettirilmekte) dolaysıyle ya şuursuz,akılsız pejmürde sefilane yaşama tarzına düşmekte veya daha karanlık düşünceler,baskılar sonucu hayatına son verme bedbahtlığına düşmektedir.Yani maddi-manevi her iki hayat nimetini kaybetmektedir.
NEDEN ? NİÇİN ? ler,bilhassa Dünya nüfusunun hzla arttığı,dolaysıyle buna parelel insanların ALLAH'IN : " Ben yarattıklarımı rızıkları ile beraber yaratırım" nidasından uzak kaldıklarından, beslenme,barınma kaygılarının zorlamasından; veya yine Allah'ın :"Herhangi bir durum,olay v.b.ile karşılaştığınızda elinizden gelen meşru,maddi manevi tedbirlerinizi (eylem ve söylemlerinizi) aldıktan sonra bana mütevekkll olun,gerisini bana bırakın .Sizin sonucunu hayır umduğunuz şeyler de şer; Sonucunun sizin için zararlı olacağını düşünerek ondan kaçtıklarınızın sonuçları ise hayırlı olabilir…Yukarda da belirttiğim gibi
Düşüncelerim çok ve çeşitli!.. Tabii bunda yaşlılık,heves,azim,olaylara olup bitenlere karşı sosyolojik ve psikolojik aşırı duyarlılık,iyi niyetle yapmak istediğin işlere karşı bazı hazımsız kişilerin menfi tutum ve davranışları vb.durumların etkileri var. Örneğin (bu konuyu açıklamayı mücadelemin en sonunda dile getirmeyi düşünüyordum ama günün şartları haddinden fazla bunaltıcı zorlamasına karşı sonu başa çektirdi.) bir TC.vatandabelişı,ve müslüman olarak Antalya-Kepez semtinde kanuni prosedürler sonucu sahibi bulunduğum,halen ikamet etmekte oldğum arsama durumum icabı bir hayır kurumu -ücretsiz öğrenci yurdu vb.- yaptırmak istedim.Durumu da Kepez Belediye yetkililerine memleketimdeki emlağımı satarak işleme başlıyacağımı belirttim 2018 yılında. Bu arada -her nedense -Benim arsanın yaklaşık üçte birini kendi düşünceleri gereği başka birine satmış.
Geçen yıl memleketteki emlakımı satıp dilekçe ile başkasına satılan kısmın gerekli işlemlerle bana satılmasını talep edince Belediye olumsuz cevap verdi.
Bunun üzerine ben de yasal hakkımı kullanarak bölge idare mahkemesine başvurdum.Sonuç bana hala tebliğ edilmedi.Bekliyorum.sezgilerime göre de sonucun olumsuzl olabileceğinden endişeliyim.
Garibime giden şu ki : Devir o kadar süflileşmiş çoğunlukla halk, öylesine bencilleşmiş ki -eskiden birisi bir hayır yapmak istediğinde karınca kararınca yardıma koşarken-şimdi islami bir ülkede özellikle maddi manevi her türlü yapılanmayı teşvik eden bir iktidar bir iktidar döneminde çeşitli bahane ve engeller çıkarılıyor. Neye işarettir?.. Orasını okuyucuların takdirine bırakıyorum... Fikrimi sorarsanız,sistem bozukluğu. Çünkü samimiyet,ciddiyet azalmış,Nemelazımcılık,bencillik ,ben yaptım oldu,yeterli denetim yokluğu vb...
İnanmazsınız üç-beş senedir neredeyse çalmadığım kapı kalmadı. seziyorum durumdan sayın başkan Tütüncünün haberi bile yoktur. Bir kaç defa kendisine durumumu arz edeyim diye çabaladım. Meşguliyeti çoktur bahanesi ile savalandım. Fakat Hak-halk yolunda mücadele de yılmak yoktur,biliyorsunuz...İnşaallah galibiyet, Hakka ve hukuka gerçek samimiyetle çalışanların olacaktır...